Tarot’un kökeni ve anlamı ile ilgili birçok hipotez vardır. Ancak bugüne kadar kanıt yetersizliğinden, Tarot’un yaratılmasına ilişkin net cevaplar vermek mümkün olmamıştır. Tarot tarihinin seyrini izlemeye çalışırken birçok belirsizlik vardır. Bütün bunlar, bizim için bir sır olarak kalıyor.
Bildiğimiz tek şey, bize çok uzaklardan geldiğidir. Yüzyıllar boyunca kendi tarzında hayatta kalması, onu zamansız bir araç haline getiriyor. Açıktır ki, böyle bir başarının karşısında sadece Tarot’un çok özel bir enstrüman olduğunun farkına varabiliriz.
Tarot’un Kökenleri Üzerine Bir İz Mi Var?
Araştırmacılar, Tarot kelimesinin Mısır’dan gelebileceğini söylememize izin veren çeşitli anlamlar bulmuşlardır. Antoine Court de Gebelin’e göre Tarot kelimesi, TAR (yol) ve RO (kraliyet) kelimelerinden gelmiştir. Ancak bu teori, Mısır’ın çok moda olduğu 20.yüzyılın başında ortaya çıktı. Doğru olup olmadığını bilmiyoruz.
Pierre L’Aretin (15. yüzyıl) için Tarot kelimesi, arkadaş anlamına gelen Yunanca Etare’den gelir. Ancak burada Yunanistan ile Avrupa’nın geri kalanı arasındaki neden ile sonuç ilişkisini mutlaka anlayamıyoruz. 19. yüzyıl yazarlarından Jean Alexandre Vaillant ise Tarot kelimesinin Fenike tanrıçası Astarte’nin adından geldiğini düşünüyor.
Bir başka akım ise Tarot kelimesinin belki de Asya felsefesindeki ses olan TAO kelimesinden geleceğini düşünerek tamamen farklı bir köken önermektedir.
Gördüğünüz gibi birçok varsayım var. Ama hiçbiri gerçekten doğrulanamadı. Köken fikirlerini biraz daha az felsefi olarak ele almak için bazıları kehanet Tarot’unun bir İtalyan nehri olan Taro nehri yakınında doğmuş olacağını düşünüyor. Bu aynı zamanda, daha sonra Tarot’un farklı versiyonlarının onaylayacağı gibi bir Tarot değil, birkaç Tarot olduğu anlamına gelebilir. Ancak en olası olanı, Tarot kelimesinin de etimolojik bir kökeninin olmamasıdır. Gizem burada kalıyor.
Sembolleriyle İlgili Olarak Tarot’un Kökenleri Üzerine Bir İz
Tarot’un büyüklüğü, birçok varlık tarafından iddia edildi. Bu nedenle, birçok farklı dini akımlar ve hatta Masonlar gibi gizli topluluklar, Tarot biçimlerini kullanıyor. Tabii ki okült sırlarla ve sıradan ölümlülerle olan bağlantıları nedeniyle, kökeninde olacaklarını düşünmek cezbedici olabilir. Ancak tarihe bakarsak, bu toplumların Tarot’larının oldukça yeni olduğunu görürüz.
Tarot’ta, açıkça Yahudi ile Hıristiyan etkileri buluyoruz. Ancak, kesin olmamakla birlikte en muhtemel olanı, Tarot’un 1425 yılı civarında ortaya çıktığını söylemek olacaktır. Bazıları, kehanet niteliğindeki Tarot’un Philippe Marie Visconti’nin sarayında doğduğunu söylüyor. Onlara göre ilk Tarot, bu nedenle bildiğimizin atası olurdu.
Bu ünlü ailenin, bugün Visconti-Sforza Tarot olarak bildiğimiz birkaç Tarot destesini devreye aldığı söyleniyor. Birçok farklı ülkedeki müzelerde de tam olarak bu aileye ait olan bu döneme ait tamamlanmamış Tarotlar var!
15.yüzyılda Minchate adlı kart oyunları doğdu. Bu oyunlar, bildiğimiz Tarot’a oldukça yakın birçok farklı koz içeriyordu. Bu çok zengin oyun, aynı zamanda elementler, burçlar ve diğer bilgileri de içeriyordu. Ancak bu oyunun, Tarot üzerindeki etkilerini yine bilmiyoruz.
Tarot’un Yapısı
İlk Tarot’ta örnek olarak kartlar, daha çok Arap esintili ve kavisli şekiller taşırlar. Burada Tarot’un bu bölgelerden gelmiş olabileceğini ya da en azından bu kültürden esinlenmiş olabileceğini öne sürüyorlar. Bu aynı zamanda haritalar çizilirken bu farklı kültürlerin omuz omuza olduğu anlamına da geliyor.
Bu yüzden Tarot’un kesin yapısından emin olmak çok zordur. Burada ilgili olan her şey, diğerleri arasında teorilerin bir parçasıdır. Kartlarda bu teoriyi besleyebilecek semboller bulsak da doğrulamak veya geçersiz kılmak mümkün değil.
Birçok arketipin varlığı, herkesin kendini bulmasına, kendini tanımlamasına, sezgilerinin çalışmasına izin verir. Tarot’un varlığı ve zenginliği ile birçok alanda uygulamaya olanak sağladığı açıktır. Böylece bize tüm gizemlerini açıklamayı, bizi sorgulamayı ve sadece anlayışıyla, mesajıyla ilgili olarak değil, aynı zamanda şaşırtıcı güncelliğiyle merak ettirmeyi başarıyor.